Yağların pişirmede kullanılıp kullanılamayacağını belirleyen
temel yöntemi mutlaka duymuşsunuzdur, bir yağı pişirme yağı yani ısıya
dayanıklı bir yağ olarak kabul etmek dumanlanma noktası ile ilgilidir. Peki bu
yağın raf ömrü ve içeriği bakımından doğru bir belirleme yöntemi midir?
Yağların kozmetikte kullanımı ve mutfakta kullanımı birbirinden çok farklıdır,
yağın ısıtılıp ısıtılamayacağına karar verirken kullandığımız yöntem de öyle.
Yağların kullanım ömrünü etkileyen birçok faktör vardır, en
çok gözden kaçırılanı ışıktır, evet güneş ışığı yağın ömrünü düşürür, maserasyon
yönteminde güneşin şifası olarak anılan yöntem aslında hatalı bir algıdır,
bununla ilgili detayları güneş ışığı?! yazımızdan okuyabilirsiniz. Diğer
bir faktör hava ile temas, bu yazımıza da oksijenin bitkisel yağlar üzerinde
etkisi başlığı altındaki yazımızdan ulaşabilirsiniz.
Bu yazının konusu olan ısıya gelirsek, yağların bir kısmı
ısı ile iyi anlaşırken bir kısmı anlaşamaz, biz burada kozmetik alanda yağlar
ve ısı ile ilgileneceğiz. Bir yağın ısıtılıp ısıtılamayacağına karar vermek
için temel noktamız iodine yani iyot seviyesidir, iyot seviyesi doymamışlık
derecesinin ifadesidir. Yağın termal bozunması hem sıcaklığa hem de maruz kalma
süresine bağlıdır. Bu yüzden yağları aşırı ısıtmaktan kaçınmak gerekmektedir.
Hassas yağlar (gerçekten gerekliyse) çok kısa süreliğine ısıtılabilir.
Unutulmaması gereken bir diğer nokta da, iyot değerinin
literatürde genellikle bir aralık olarak belirtilmesidir, çünkü kesin iyot
değeri, belirli bir yağın kesin yağ asidi profiline bağlı olarak seriden seriye
ve hasattan hasada değişiklik gösterebilir, bu sabun üreticilerine tanıdık
gelebilir, sabunlaşma değeri de ortalama bir değer olarak kabul edilir
ancak üretimden üretime, bölgeden bölgeye değişir.
İyot değeri, birlikte çalışılan yağların stabilitesi ve raf
ömrü için iyi bir belirleyicidir. Ancak yağın iyot değeri ile raf ömrü arasında
herhangi bir genel kural veya doğrusal bir ilişki olmadığını da unutmamak
gerekir.
Yağların ısı hassasiyetini belirlerken sabunlaşmayan
maddelerin (özellikle tokoferoller ve karotenoidler) varlığı, sıcaklık ve üretilme
yöntemi, yağın menşei vb. gibi birçok faktör göz önünde bulundurulmalıdır.
Genel olarak, yağların iyot değeri ne kadar yüksekse, o
kadar hassastır. Hammaddeyi ışıktan, oksijenden ve ısıdan korumak gerekir. Üretim
sırasında, ısı hassasiyeti olan yağlar soğuma aşamasında eklenmelidir. Ayrıca, üründe
bu yağların içeriği ne kadar yüksek olursa, genel ürünün o kadar hassas
olacağını da unutmamak gerekir.